Doku Mühendisliği Nedir?
Teknolojinin gösterdiği gelişimin yanı sıra tıp alanında hızlı ve heyecan verici bir ilerleme söz konusu. Artık doku mühendisliği adı verilen bilim dalı sayesinde organ nakline duyulan ihtiyaç giderek azalıyor. Yakın bir gelecekte doku mühendisliğinin daha fazla yaygınlaşacağı, ölümcül hastalıklara karşı etkili ilaçlar geliştirilebileceği bilim çevrelerince öngörülüyor. Peki doku mühendisliği nedir? Hangi alanlarda kullanılabilir? Yazımızın devamında bu sorulara odaklanacağız.
Doku Mühendisliği Nedir? Ne İşe Yarar?
Organ ve dokuların hastalara nakledilmesi amacıyla laboratuvar ortamında yapılan çalışmaların bütününe doku mühendisliği adı verilmektedir. Hasarlı dokuların iyileştirilmesinde veya bir dokunun kusursuz hale getirilmesinde laboratuvar çalışmaları önemli rol oynar.
Küçük doku parçalarından elde edilen hücrelerin laboratuvar şartlarında çoğaltılmasıyla süreç başlar. Çoğaltılan hücreler dokuyu meydana getirebilecek bir doku iskelesinde birleştirilir. Bu hibrid sistemde doku iskelesinin temel bir görevi vardır. Doku iskelesi aslında bir konak görevi görür; çünkü doku vücuda uyum sağladığında iskele eriyip yok olacaktır. İskeleden arta kalan doku ise istenilen verimliliğe ulaşarak vücuda uyum sağlamayı başarır. Bu yöntem bilimsel olarak “Tasarlanmış Doku” ifadesiyle karşılık bulabilir.
Doku Mühendisliği Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılabilir?
Tasarlanmış dokular genellikle hasarlı dokuların onarılmasında kullanılır. Kaza sonucu yaralanma veya hastalık nedeniyle orta çıkan doku hasarlarında tasarlanmış dokular verimli çözümler ortaya koyar. Hasar görmüş damar, deri, organ, kemik dokularında iskele yöntemi başarılı sonuçlar verir. Dokunun yumuşak veya sert bir yapıda olmasına, laboratuvar ortamındaki doku mühendisliği metotlarının çeşitlendirilmesiyle çözüm bulunabilir.
Kan, karaciğer, kemik, cilt ülseri, şeker ve kas hastalıklarının tedavisinde doku mühendisliği sıkça kullanılmaktadır. Ortopedik cerrahi, abdominal cerrahi, gastrointestinal cerrahi alanlarında doku mühendisliğinden yararlanılmaktadır.
Farklı hayvan türlerinden elde edilen dokuların tasarlanarak insan vücudu için elverişli hale getirilmesi mümkündür. Bu yöndeki çalışmalar bilim dünyasında hızla devam etmektedir. Domuz ince bağırsağından tasarlanan dokunun iskele olarak kullanılabileceği ortaya çıkmıştır.
Önümüzdeki 10 yıllık süreçte artık hastalık nedenlerinin tam olarak saptanabileceği ve moleküler tedavi yöntemlerinin doku mühendisliği ile geliştirilebileceği öngörülmektedir. Organ yenilenmesi, yaşlanmanın önlenmesi gibi ütopik gözüken hedeflere doku mühendisliği sayesinde ulaşılabilecektir.